Ermeni Soykırım Yasalarının Ardındaki Gerçekler-2
Ermeni Soykırımını Anma günü olarak ilan edilen 24 Nisan’da neler oldu? 1915’te neler yaşandı?
“Eğer tarihsel olaylara kronolojik olarak bir noktadan bakılırsa sadece o an görünür. Ama tarihteki olaylara farklı açılardan bütün olarak bakılırsa görünmeyen noktalar da görülür.”
Ermeni soykırımı iddiasına tarihsel olarak kısaca bakalım. İddia edilen olay nedir ve ne zaman olmuştur?
Önce 1877 Berlin Anlaşması ile başlayalım. Osmanlı İmparatorluğu küçülmeye ve Balkanlarda toprak kaybetmeye başladığı yıllarda Rusya ile yapılan bu anlaşmanın koşullarından biri de Makedonya ve Vilayet-ı Sitte’de (Doğu Anadolu) yaşayan azınlıklar için düzenleme yapılması ve bu azınlıklara beylik statüsü verilmesiydi. Ancak İngiltere, Fransa, Rusya gibi ülkeler bu konuda anlaşamadıkları için bu düzenleme gerçekleşemedi. Zira beylik kurmak için o bölgelerdeki nüfus yeterli çoğunluğa sahip değildi.
1895’te Ermeni militanlarının ayaklanması ve bastırılması, 1909 Adana olayları.
Ağustos 1914 Erzurum kongresi: Taşnakların düzenlediği kongre ve savaşta Ermenilerin nasıl davranacağının belirlenmesi. İttihat ve Terakki partisinin Ermenilerden, savaş esnasında destek istemesi. Özellikle Rus cephesinde Rusya’daki Ermenilerle Erzurum, Van gibi bölgelerde yaşayan Ermenilerin birlik olup ayaklanmamasının garanti edilmesi isteği.
29 Ekim 1914: Osmanlı İmparatorluğu’nun 1. Dünya Savaşına katılması. 20-45 yaşlarında olan Ermeniler dâhil azınlıkların da askere alınması.
1 Kasım 1914. Rusların Kafkasya’ya girmesiyle birlikte Ermenilerin askerden kaçmaları ve Rus tarafına geçmeleri.
16 Aralık 1914. Ermeni reformları için 8 Şubat 1914’te Rusya ile imzalanmış olan Yeniköy Anlaşması’nın geçersiz sayılması.
10 Ocak 1915 Sarıkamış. Rusların bölgeye girmesi ve bazı Ermeni çetelerinin ayaklanması.
Şubat 1915. Osmanlı ordusundaki Ermenilerin silahsızlandırılması.
19 Nisan 1915 Ermenilerin Van’da ayaklanması ve bu ayaklanma ile Rusların Van’ı ele geçirmesi. 200 binden fazla Ermeninin bölgede toplanıp Ruslarla işbirliği yapması.
18 Nisan 1915. Ermenilerin bu sefer Bitlis’te ayaklanması.
24 Nisan 1915. Osmanlı hükümetince Ermenilere karşı alınan kararlar. Ermeni Komitelerin kapatılması, liderlerin tutuklanmasının onaylanması. İstanbul’da 2 bin kadar Ermeninin tutuklanıp sürgüne gönderilmesi.
27 Mayıs 1915. Geçici yasa ile Tehcir Kanunu’nun çıkarılması. Ermenilerin kaygı duyulan bölgelerden başka yere nakledilmesi kanunu.
30 Mayıs 1915 Tehcirin süresiz hale getirilmesi.
1 Haziran1915 Kararın Takvim-i Vekayi’de (Resmi Gazete) yayınlanması.
10 Haziran 1915. “Ermenilerin mal varlıklarına ait uygulanacak idare hakkında yönetmelik çıkarılması. Ermenilerin boşalttığı yerlerin muhacirlere verilmesi ve karşılığında ise Ermenilere bedellerinin ödenmesi.
…
1916. Tehcir’in durdurulması.
Kısaca buraya kadar anlatılanlardan “Ermeni Soykırımı” iddiası çıkarılıyor. 1916’dan sonraki tarihler de konu ile ilgili ayrıntıların yakalanması için önemli. Ancak yazıyı uzun tutmamak için bir sonraki yazıda bu ayrıntılara yer verilecektir.
Aşağıda Tehcir Kararı’nın tam metni yer almaktadır.
İçişleri Bakanlığı
Emniyet Genel Müdürlüğü
3052 Özel Kalemi
Osmanlı Ordusu BaşkomutanlığınaBaşbakanlıktan, Başkomutanlığa yazılan tezkerenin aslından kopya edilmiştir.
Arzınıza
Ermeni komitelerinin Osmanlı memleketlerindeki siyasî ihtilâl teşkilâtları ile öteden beri, kendilerine idarî bir özerklik teminine yönelik teşebbüsleri, harbin ilânını takiben Taşnak Ermeni Komitesinin Rusya’da bulunan Ermenilerin derhâl aleyhimize hareketine ve Osmanlı topraklarındaki Ermenilerin de ordunun zayıf düşmesini bekleyerek o zaman bütün kuvvetleri ile ihtilâle kalkışmalarına dair aldıkları kararları, her fırsattan yararlanmak suretiyle vatanın hayatına ve geleceğine tesir edecek hain hareketlere cür’etleri, özellikle devletin harp hâlinde bulunduğu şu sırada Zeytûn ile Bitlis, Sivas ve Van’da meydana gelen son isyan hareketleri ile bir kere daha kesinleşmiştir. Esas olarak merkezleri yabancı ülkelerde bulunan ve bugün unvanlarında bile ihtilâlcilik sıfatını koruyan bütün bu komitelerin çalışmalarının Osmanlı Devleti aleyhine olarak, her türlü sebebe ve vasıtaya başvurmak suretiyle, son emelleri olan özerkliği elde etmek amacı etrafında toplandığı, Kayseri, Sivas ve diğer yerlerde ortaya çıkarılan bombalar, Rus ordusuna gönüllü alaylar teşkil ederek Ruslarla birlikte memlekete saldıran, aslında Osmanlı uyruğundan olan Ermeni komite başkanlarının harekâtı ve Osmanlı ordusunu arkadan tehdit etmek suretiyle pek büyük ölçüde aldıkları tertipleri ve yayınları ile meydana çıkmıştır.
Bunun üzerine devletin kendisi için duygusal bir mesele teşkil eden bu cins tertipler ve teşebbüslerin devam etmesine hiçbir zaman göz yummayacağı, hoş görmeyeceği ve fesat kaynağı olan komitelerin hâlâ varlıklarını kanuna uygun kabul edemeyeceğinden, sözlü olarak da ifade edildiği gibi, bütün siyasî teşkilâtların kaldırılmasını acil ihtiyaç olarak hissetmiş ve gerekli tedbirleri almıştır. Nubar’ın Hınçak, Taşnak ve benzeri komitelerin gerek başkentte ve gerekse illerde bulunan şubelerinin derhâl kapatılmaları, evrak vesairenin kesinlikle kayıp ve imhasına imkân bırakmamak suretiyle alınması, komitelerin başkan ve üyelerinin, bu işe teşebbüs eden şahıslar ile emniyet güçlerince tanınan önemli ve zararlı Ermenilerin hemen tutuklanmaları, bulundukları yerlerde ikametlerinin devamında sakınca görülenlerin il dâhilinde uygun görülecek yerlerde toplattırılarak kaçmalarına meydan verilmemesi, gerekli yerlerde silâh aramaya başlanarak, her türlü ihtimale karşı komutanlar ile haberleşilerek kuvvetli bulunulması, uygulamaların iyi yapılmasının temini ve bitirilmesi ile ortaya çıkacak evrak ve belgelerin incelenmesi sonucunda tutuklanan şahısların askerî mahkemeye verilmeleri uygun görülmüştür. Onaylandığı takdirde, gereğinin yapılmak üzere durumun bildirilmesine izin verilmesi konusu emirlerinize arz olunur.
24 Nisan 1915
İçişleri Bakanı
Talât